Büyükerşen’den Yavaş ve İmamoğlu’na öneri: Yararlı projeleri reddedenleri kamuoyuna açıklasınlar
Yeniden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Yılmaz Büyükerşen, İstanbul ve Ankara’daki yarışlarda galip gelen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a önerilerde bulundu. Büyükerşen, “Yararlı projeleri reddeden muhalefet partisi meclis üyelerinin isimlerini kamuoyuna açıklasınlar. Böylece halkın onları denetlemeleri sağlanmış olur” dedi.
Yeniden Eskişehir Belediye Başkanlığı’nı seçilen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuştu.
Büyükerşen, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’nı kazanan Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Mansur Yavaş’a önerilerde bulundu.
Belediye meclis çoğunluğunun başka bir partide olduğu durumlarda engellemelerle karşılaşılabileceğini belirten Büyükerşen, “Yararlı projeleri reddeden muhalefet partisi meclis üyelerinin isimlerini kamuoyuna açıklasınlar. Böylece halkın onları denetlemeleri sağlanmış olur” dedi.
Öztürk’ün “Yavaş ve İmamoğlu’na taktik: Engelleyeni deşifre edin” başlığıyla yayımlanan ve Yılmaz Büyükerşen’in açıklamalarına yer verdiği yazısı şöyle:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını CHP’li Ekrem İmamoğlu kazandı ama Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AKP’nin 175, CHP’nin 137 üyesi var. Ankara’da Mansur Yavaş büyük bir farkla seçimi kazandı ama Büyükşehir Belediye Meclisinde AKP’nin 90, CHP’nin 50 üyesi var. Yani çoğunluk Cumhur ittifakında. Bu durumda, belediyenin bakanlar kurulu niteliğindeki encümen üyeliğinde de çoğunluk AKP’de olacak.
Mansur Yavaş’ın ya da Ekrem İmamoğlu’nun meclis toplantısına başkanlık etmedikleri zaman oturumları başkanvekili olarak AKP’liler yönetecek. 30’a yakın komisyonun başkanı da AKP’li üyelerden oluşacak. Başkan, böyle bir tabloda projelerini geçirmekte zorlanacak, ‘CHP’li belediyeler çalışmıyor’ imajı yaratmak için her türlü engellemeler yapılabilecek. Hükümetin, engellemeleri ise cabası…
ENGELLEMELERE RAĞMEN BAŞARDI
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na dördüncü kez seçilen Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen de, çoğunluğu AKP’de olan belediye meclisine ve onun engellemeleriyle hep karşılaştı. İlk kez bu seçimde Eskişehir’de CHP, mecliste de çoğunluğu elde etti. Çoğunluk olmayınca, belediye meclisinin başkana vermesi gereken yetkiler verilmiyor. Başta kentsel dönüşüm konusunda yapılacak projeler, imar komisyonunda 10 günde görüşülmesi gerekirken aradan bir yıl geçmesine rağmen bekletiliyor.
Başkanın, projesini meclise re’sen getirme yetkisi var. O zaman da, ‘Hepsini reddederiz’ tehdidiyle karşılaşıyor. Kredi buluyorsunuz, bunu engelliyorlar. Büyükerşen, 40 otobüs almak için 20 milyon lira kredi buldu. Ancak, meclis kredi kullanma yetkisini aylarca vermedi. Verdiklerinde döviz kuru yükselmiş, o parayla 40 otobüs alınacakken, ancak 30 otobüs alabilmişti.
Belediye, öz kaynaklarıyla Ilıca barajını yaptı… Barajda 10 milyon metreküpten fazla su birikti. Suyu şehre getirecek 26 kilometrelik isale hattı yapımını, yatırım programından çıkardılar. Barajı engellemek için davalar açtırıp bu süreci bahane ettiler. İki ay sonra dava bittiğinde, yeniden yatırım programına alınabilmesi için yeni yılın beklenmesi gerekecekti. Kültür ve Sanat Daire Başkanlığının bütçe görüşmelerinde ödeneğini yarı yarıya azalttılar.
Sonuçta, belediye başkanıyla, meclis çoğunluğunun farklı partilerde olması ‘Davul birinde, tokmak birinde’ olarak yorumlanıyor. Bunun en büyük sıkıntısını da yıllarca çeken Yılmaz Büyükerşen, yapılması gerekeni şöyle anlattı:
‘Mutlak surette Belediyeler Kanunu değişmeli. İlçe belediye başkanlıklarının kendi meclisleri var. Büyükşehirlerin ise var ama yok. İlçe belediyeleri kendi alanındaki halkın ihtiyaçlarını yürütüyor, Büyükşehir ise tüm şehrin ortak ihtiyaçlarını karşılıyor. Ana planları, alt yapıları o yapıyor. Yerleşkedeki bütün ihtiyaçları o karşılıyor. İlçe belediyelerinde alınan kararlar, büyükşehir belediye meclisinden geçmeden yürürlüğe girmiyor.
Halk, büyükşehir belediye başkanını seçiyor ama büyükşehir belediye meclisi için oy kullanamıyor. Büyükşehir meclisi için ayrı bir seçim yapılması gerekiyor. İlçe belediye başkanı ve meclis üyelerinin, ilçelerini de ilgilendiren kararlar alan büyükşehir meclisinde bulunması doğrudur. Ama onların dışında büyükşehir belediye meclisinin seçilmiş üyeleri de olmalı. Mecliste mimarlar odası, şehir plancıları, tabipler, ticaret, sanayi odası, sendikalar, kent konseyleri birliğinin kendileri tarafından seçilen temsilcileri de bulunmalı. Belediye meclisleri büyük olacak ama daha sağlıklı kararlar alacak.’
Meclis çoğunluğu olmamasına rağmen Eskişehir’de önemli projelere imza atan Yılmaz Büyükerşen, İstanbul ve Ankara’da da büyükşehir belediye meclislerinde CHP’nin çoğunluğu olmadığı için benzer sorunları yaşayabilecek olan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na, şu önerilerde bulundu:
‘Belediye meclisinde çoğunlukta bulunan muhalefet partisi, partizanlık yapmazsa sorun yok. Ama iş yaptırmayan, getirilen faydalı projeleri gerekçe bile göstermeden sürekli reddeden bir anlayış içinde olurlarsa, başkanların yapması gereken işler var. Sağlam gerekçelerle konuyu hemen idare mahkemesine taşısınlar. Ama mahkemelerin de sağlam olması lazım. Çoğu kez mahkeme kararıyla meclisin kabul etmediği önemli projeleri uygulamaya koydum. Yararlı projeleri reddeden muhalefet partisi meclis üyelerinin isimlerini kamuoyuna açıklasınlar.
Böylece halkın onları denetlemeleri sağlanmış olur. Bunların düzelmesi için de belediye yasalarının düzeltilmesine de şiddetle ihtiyaç var.’
Yılmaz Büyükerşen, yılmadı, direndi, halka anlattı ve artık Eskişehir büyükşehir belediyesinde CHP 24 üye ile çoğunluğa geçti.”