Gazeteci Saygı Öztürk Harp okullarıyla ilgili gündemi derinden sarsacak değişiklikleri köşesine taşıdı.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk bugünkü yazısında Astsubay okullarıyla Harp Okulu’nın müfredatından Atatürk’ün çıkarıldığını yazdı. Saygı Öztürk “Hazırlanan yönergeler Milli Savunma Üniversitesi’ne teslim edildi. Önceki yönergelerde 8 ayrı yerde Atatürk adı, ilkeleri yer alırken, üniversitede son şekli verilen ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinden Atatürk adı tamamen çıkarıldı ve “Hizmete Özel” kaydı ile uygulamaya konuldu.” dedi.
Astsubay okullarıyla, Harp Okulu’na öğrenci alımlarıyla ilgili yönergede, “İrticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmü kaldırıldı, yerine “Terör örgütlerine veya milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplarla üyelik, iltisak ya da irtibatlı bulunmamak” koşulu getirildi. Bu konu tartışılırken, bugüne kadar hiç duymadığınız bir konuyu aktaracağım.
15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Milli Savunma Üniversitesi kurulmuştu. Bu üniversitenin kuruluş biçimi de, uygulamaları da sıkça gündeme geliyor. İşte, sözünü ettiğimiz kararnamenin alt maddesinde yönergelerin kaldırılıp yeniden hazırlanması da öngörülmüştü.
Yüksekokul ve fakülte mezunları kısa adı ASTTASAK olan “Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na Astsubaylık Temel Askerlik ve Astsubaylık Anlayışı Kazandırma” kursiyeri olarak, dört yıllık fakülte mezunları da sınavla Harp Okulu bünyesindeki kısa adı SUTASAK olan “Subaylık Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma kursuna alınıyor. Sınavlarda ve testlerde başarılı olanların kursu yaklaşık 6 ay sürüyor. Kursta, yönerge esas alınıyor ve eğitim bu yönerge kapsamında hazırlanıyor.
Kanun Hükmünde Kararname ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinin yeniden hazırlanması öngörülmüştü. Bu amaçla çalışma grupları oluşturuldu. 2002 yılından bu yana yürürlükte olan yönerge esas alındı, okul komutanlıkları tarafından yeni yönerge çalışması yapıldı. Hazırlanan yönergeler Milli Savunma Üniversitesi’ne teslim edildi. Önceki yönergelerde 8 ayrı yerde Atatürk adı, ilkeleri yer alırken, üniversitede son şekli verilen ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinden Atatürk adı tamamen çıkarıldı ve “Hizmete Özel” kaydı ile uygulamaya konuldu.
ATATÜRK DE İRTİCA DA ÇIKARILDI
Örneğin, astsubaylarla ilgili Astsubaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimi yönergesinin 8. Maddesinin eski ve yeni halini okuyalım:
Eski hali: Astsubaylık Eğitimi Kazandırma Eğitiminde amaç astsubay adaylarının ASTTASAK eğitiminin amacı doğrultusunda görevlerini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Anayasamızın temelini teşkil eden Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş ve bilimsel yaklaşımla kavrama ve yerine getirme yeteneği kazandırılmasıdır.
Yeni hali: Astsubaylık Anlayışı Kazandırma eğitimlinde amaç astsubay adaylarının ASTTASAK eğitiminin amacı doğrultusunda görevlerini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili mevzuat doğrultusunda bilimsel düşünebilme becerisini kullanarak kavrama ve yerine getirme yeteneği kazandırılmasıdır.
Harp okuluna alınacak üniversite mezunlarıyla ilgili SUTASAK yönergesinde de yine “Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda” cümlesi de çıkarıldı.
Astsubay okullarına, harp okullarına öğrenci alımıyla ilgili yönetmelikten “İrticai faaliyetler” çıkarıldıysa, ASTTASAK ve SUTASAK kurslarına alınacak adayların seçimiyle ilgili yönergeden de, “İrticai faaliyetler” bölümünün çıkarıldığını görüyoruz. 23 Mart 2021 tarihli Resmi gazetede de yayımlanan Astsubay alımıyla ilgili yönetmeliği incelediğimizde, 30. Maddenin (P) fıkrasının “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum, veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak” olarak değiştirildiğini görüyoruz.
ATTASAK ve SUTASAK kursları yönergelerinde 8 maddede yer alan Atatürk çıkarılırken, Astsubay alımlarıyla ilgile yönergenin Eğitim ve Öğretim Ana İlkeleri bölümünde ise Atatürk yer alıyor. O maddede şöyle deniliyor:
“Öğrencilere; Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı hizmet bilincinin ve mesleki değerlerin kazandırılması sağlanır.”
10 Mayıs 2015 tarihinde bu köşenin okurlarına çok özel bir bilgi aktarmıştım. Devletin Anayasası olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) 29 Nisan 2015’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) son şekli verilmişti. O siyaset belgesine bağlı olarak bakanlıklar “Eylem planı” hazırlayacaktı.
Genelkurmay Başkanlığı da Türkiye Milli Askeri Stratejisi’ni (TÜMAS) Başbakanın “yayınlayabilirsiniz” onayını aldıktan sonra kuvvetlerine gönderiyordu. Ama, bu taslakta yer alan “İrtica”nın birinci tehdit olarak kalmasına, onay verilmedi. O yüzden askerler 2000 yılında güncelleştirdikleri TÜMAS’ı kullanmaya devam etti. Yani, irtica o belgeye göre birinci tehdit olarak kalmıştı.
2005 yılında MGSB yeniden güncellendi. MGSB ve TÜMAS’ta irtica yine birinci tehdit olarak yer aldı. 2010 yılında MGSB bir kez daha güncellendi. Ama burada irtica tehdit olmaktan çıkarıldı. 2011 yılında Genelkurmay’ın hazırladığı TÜMAS’ta da irtica tehdit olarak yer almıyordu.