Yeniçağ gazetesinin çok çarpıcı öngörüleriyle tanınan yazarı Ahmet Takan, Gökçek'in Mansur Yavaş'a savaş açmasının nedenlerini yazdı: işte o yazının ilgili bölümü..
Adaylığı ilan edildikten sonra bir süre izlediler.
Mansur Yavaş'ın en son 2014 seçimlerinde sergilediği büyük performansı tekrar gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini ölçtüler. Yavaş, büyük bir güçle sahaya inince, gittiği her yerde olağanüstü bir ilgiyle karşılaşınca, söylemlerindeki sıcaklık, doğruluk dürüstlük ve iyi niyet her kesimden büyük karşılık bulmaya başlayınca bir yerlerde alarm zilleri çaldı.
Gizli anketlerde Mansur Yavaş'ın AKP adayı ile arayı iyice açmaya başladığı görülünce paniklediler.
Bir değil birçok yerden düğmeye basıldı. Ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan zorla, ağlata ağlata istifa ettirilen Melih Gökçek sahne aldı!..
Bir televizyon programında Melih Gökçek, "yapacağım açıklamaların ardından Mansur Yavaş 35 puan kaybetmezse ben siyaseti bilmiyorum diye itiraf edeceğim" dedi. Mansur Yavaş da Gökçek'e anında cevap verdi. Yavaş, "Melih Gökçek konuşacaksa bunun bana yarayacağını bilir. Özhaseki'ye zarar vermek için yapacaktır.
Benim Ankaralı olmadığım iddiasını gündeme getirip Özhaseki'nin ailesinin isim ve soyadı değişikliğinin gündeme gelmesini istiyor olabilir. Benim kaydım ortada, 1843'ten beri Beypazarı'nda ailem, bunu yayınladım. Bile bile bunu iddia etmesinin başka nedeni olamaz" dedi.
Siz bu satırları okuduğunuz anda Melih Gökçek'ten yeni laflar duymuş da olabilirsiniz. Ancaak!..
Melih Gökçek'in Mansur Yavaş ile neden yeniden kavgaya başladığını izah etmeden önce bir itirazımı dile getireyim.
Mansur Yavaş'a bir noktada katılmıyorum. Melih Gökçek, kesinlikle ve de kesinlikle Mansur Yavaş'a yarasın diye sahaya inmez.
"Ben konuşursam bu Yavaş'a yarar" diye düşünmez. Gökçek, hırslarının ve sonuçta menfaatlerinin adamıdır.
Gökçek'in hırsını ve hesaplarını ölçebilecek bir birim hâlâ icat edilmemiştir.
Gelelim Melih Gökçek'in tekrar sahneye çıkması/çıkarılmasının perde arkasına.
Siyaseten zorunlu emekliye ayrılan Bülent Arınç'ın Melih Gökçek için söylediği "Ankara'yı parsel parsel satmıştır" sözleri hâlâ kulaklarda çınlıyor. Hafızalarda yeri taptaze. Her ne kadar bu ağır iddialar ve karşılıklı hakaretleşmeler yenildi ve yutuldu ise de Melih Gökçek bir gerçeği çok iyi biliyor; er ya da geç dürüst bir adam iş başına gelecek ve kendisinden hesap sorulacak.
Hem de ne hesap!..
Milyonlarca lira gömülen abuk sabuk projeler, parklar, bahçeler, alt ve üst geçitler, otoparklar, oto yıkama işletmeleri, spor kulüpleri, yurt binaları, okul binaları, kapatılan arsalar, İçişleri Bakanlığı'nın sümen altı ettiği nice dosyalar...
Tek başına, sahip olduğu televizyon kanalının binasının kime ait olduğu ortaya çıkarılsa ve televizyonculuk gibi oldukça pahalı ve maliyetli bir iş alanında ailecek nasıl faaliyet gösterdikleri ve değirmenin suyunun nereden geldiği ortaya çıkarılsa yeter de artar!..
Bilmiyor mu Melih Gökçek, Mansur Yavaş belediye başkanlığı koltuğuna oturunca kendisinin ve çocuklarının kirli çamaşırlarının nasıl ortaya döküleceğini?.. Belediyede kurduğu ve hâlâ nemalandığı çarkın nasıl dümdüz edileceğini?..
Hemen zıplayıp "ya yapma. Mustafa Tuna geldi de Gökçek'in musluklarını kesmedi mi?" diye bana sual etmeyin. Hemen size Refik Tuzcuoğlu ismini hatırlatırım. Mehmet Özhaseki'nin adaylığının açıklanması ile Belediye Genel Sekreterliği'ne getirilen isim.
Ortak nokta ne?..
İpucu vereyim: Boydaklar meselesi!..Tamam!.. Melih Gökçek, başına gelenleri içine sindirebilmiş de değildir.
Kin ve intikam hırsları içinde yanardağ gibi kaynıyordur. Ancak, gelecekteki hesaplaşma için Gökçek gibi kurnaz bir siyasetçi her ne koşul altında olursa olsun bir şekilde çarkını devam ettirmeyi düşünür.
Olabildiğince elindeki mevzileri korumaya çalışır. Kulağıma gelen bilgilere göre Gökçek, anketleri ve AKP içindeki mağlubiyeti peşin kabullenme havasını görünce yakın çevresine sürekli, "Mansur Yavaş kazanıyor.
Sahaya inmemiz lazım yoksa bizden hesap sorarlar" diyor.Bu konunun bir sebebini de belgeli olarak örnekleyelim ve soralım;2016 Haziran'ında Melih Gökçek'in koruma sayısı 15 günlük ek süreyle artırıldı.
Acaba neden? Hangi mafya babası ile ilintili olarak alınmıştı bu karar?.. Gökçek, çıkıp bunu kamuoyuna izah edebilir mi?..
Gelelim, Yavaş'ın, "Gökçek, Özhaseki'nin ailesinin isim ve soyadı değişikliğinin gündeme gelmesini istiyor olabilir" iddiasına. Benim tanıdığım Mansur Yavaş, çok dikkatli bir politikacıdır. Laf olsun torba dolsun diye konuştuğunu sanmıyorum.