“Amerika,Türk Ordusu’nu AKP eliyle kafesledi.” Kürt açılımının fikir babası ve CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey, Amerika’nın AKP hükümetiyle birlikte Türk Ordusu’na operasyon düzenlediğini açıkladı.
Barkey, tüm amaçlarının ordunun Kuzey Irak’a girmesini engellemek olduğunu söyledi. “Amerika ve AKP hükümeti Türk Ordusu’na operasyon düzenledi”.
Yeniçağ gazetesinde yer alan bu sözler, CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey’e ait. Amerikan askerini Türkiye’ye yerleştirecek 1 Mart tezkeresi’nin reddedilmesinin üzerinden 25 gün geçmişti. Henri Barkey, Utah Üniversitesi’nde “Felaket ile Flört: TürkiyeIrakABD” adlı bir konferans verdi ve “Ameirka’nın AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu’nu kafeslediklerini” açıkladı.
1 Mart tezkeresinin geçmemesinin tüm suçu Türk Ordusu’nda. Çünkü, İslamcı hükümet ile Türk Ordusu arasında çekişme vardı. Türk Ordusu, Amerika’ya güvenmiyordu. Ordu, Amerika’dan bağımsız olarak Kuzey Irak’a girmek istiyordu. Amerika’nın ise en son istediği şey buydu. Barkey, Amerika’nın AKP eliyle Türk ordusunu nasıl kafese kapattıklarını da anlattı. İlk kez bir İslami parti tek başına iktidara geldi. O güne kadar Türkler, Avrupa Birliği’ne temkinli yaklaşıyordu.
İlk kez bir Türk hükümeti bize, “Avrupa Birliği’ne girmek istediklerini ve bunun kendileri için bir rönesans olduğunu” söyledi. Bir İslamcı liderin rönesans terimini kullanması bana çok belirleyici geldi.
Bu demokratikleşme süreci içinde biz orduyu çok sıkı bir kafese kapattık. Barkey, konferansın adını “Felaket ile Flört” koyduğunu, çünkü Türk ordusunun Türkmenleri korumak için Irak’a girmesinin Amerika için felaket olacağını belirtti. Konferanstan 3 ay sonra, 4 Temmuz 2003’te Irak’ın Süleymaniye kentinde Amerikan askerleri Türk askeirnin başına çuval geçirdi. Sonraki yıllarda ise Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmalarla çok sayıda subay tutuklanarak adeta “kafeslendi.”
“Felaket ile flört”
Barkey’in bu sözleri kullandığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda Orgeneral Hilmi Özkök oturuyordu. Konferanstan 3 ay sonra, 4 Temmuz 2003’te de K. Irak’ta Türk askerlerinin başına çuval geçirildi. İlerleyen yıllarda ise Ümraniye ve Balyoz gibi soruşturmalarla çok sayıda subay tutuklanarak adeta “kafes”leniyor.
Konuşmasında, 1 Mart Tezkeresi’nin reddedilmesinden Türk Ordusu’nu sorumlu tutan Barkey, ABD’nin en büyük felaketinin Türk Ordusu’nun, “PKK terörü ve çıkacak karışıklıkta Türkmenleri korumak için” Kuzey Irak’a girmekte ısrar etmesi olduğunu, bu nedenle konuşmasının adını “Felaket ile Flört” koyduğunu anlatıyor.
Barkey, tezkerenin reddiyle gerçekleşmeyen kuzey cephesinin sırf TSK’nın K. Irak’a girmesinin engellenmesi için düşünüldüğünü ifade ediyor.Kızarlar ama unuturlarTezkerenin reddinden sonra TSK’nın “Ne olursa olsun ABD’den bağımsız olarak K. Irak’a girmek” tavrında ısrarlı tutumunu sürdürdüğünü kaydeden Barkey, bunun engellenmesi için “AB’nin Türkiye’ye müzakere tarihi vermesi gerektiğini, müzakere tarihinin en büyük yararının Türkiye’nin dikkatini Irak’tan uzaklaştırmak” olacağına parmak basıyor.
Barkey bu sürecin AKP hükümeti eliyle yürütüleceğini, AB reformları ile TSK’nın kafese kapatılacağını anlatıyor. TSK’nın Irak’a girmesi engellenirse bunun ABD için en iyi senaryo olacağını belirten Barkey, Türklerin başta çok kızacağını sonradan unutup ilişkilerin derinleşerek devam edeceğini söylüyor.
Barkey, AKP ile yürütülen bu planın gerçekleşmesinin 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden daha önemli olduğunu da vurguluyor. Barkey, “Türk Ordusu’nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını” açıkça söylediği konferansta 1 Mart tezkeresi öncesinde yaşananlar hakkında da çarpıcı açıklamalar da yapıyor.
Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesini hiç istemedik!Henri Barkey, Kuzey cephesinin açılmasına neden olacak 1 Mart tezkeresinin aslında Kuzey Irak’a girmekte ısrarlı olan Türk Ordusu’na karşı düşünülen bir önlem olduğunu da şöyle itiraf ediyor. “1 Mart tezkeresinin geçmemesinin tüm suçu Türk Ordusu’nda. Çünkü, İslamcı hükümet ile Türk Ordusu arasında çekişme vardı.
Problemin önemli bir parçası Türk Ordusu’nun Amerika Birleşik Devletleri’ne güvenmemesiydi. Halbuki biz ’Bağımsız Kürdistanı’ desteklemiyorduk. İnanmadığımızı söylüyorduk. O yüzden bu konuşmanın adını ’Felaketle Flört’ koydum. Türk Ordusu, ABD’den bağımsız olarak Kuzey Irak’a girmek istiyordu. Ne olursa olsun! ABD’nin ise en son istediği şey buydu.
Çünkü, Iraklı Kürtlerle Türk Ordusu arasında gerilim olacaktı. Zaten Kuzey cephesi bu tür sorunların ortaya çıkmaması için düşünülmüştü.”Askerleri, “güç” olarak görmek istemiyorlardıAKP’nin değişim söylemine inandığını belirten Barkey, iktidar partisini, “Askeri, güç olarak görmek istemeyen, sivilleşmeden yana ve merkez sağ olmak isteyen bir parti” olarak tanımlıyor. Barkey, 2002’de iktidara gelen AKP hükümeti ve lideriyle “Türk Ordusu’nu sıkı bir kafese kapatma” temaslarını ise şöyle anlatmış: “İlk kez bir İslami parti tek başına iktidara geldi.
O güne kadar Türkler, AB’ye temkinli yaklaşıyordu. İlk kez ‘AB’ye girmek ve demokrasi istediklerini’ söylediler. İlk kez bir Türk hükümeti, ‘AB’ye girmek istiyoruz, onların kriterleri bizim için ölçü olur’ diyor. Bir İslamcı liderin rönesans terimini kullanması bana çok belirleyici geldi.
Çünkü, AB’ye katılarak adaylık sürecinin Türkiye’yi daha fazla demokrat yapacağına inanıyorlar. Bu demokratikleşme süreci içinde biz orduyu çok sıkı bir kafese kapattık. Bundan sonra asker, eskiden olduğu gibi her 10 yılda bir müdahale edemeyecek. Keyfince hükümetleri değiştiremeyecek. AB’ye adaylık süreci Türkiye’yi daha demokratik bir ülke haline getirecek.
Bu süreç Türk Ordusu’nun tutumuyla darbe yedi. Şunu söylemeliyim ki; Kuzey Irak’ta bir çatışma bu süreci zaafa uğratır ve geriletebilir. Eğer; biz bu Saddam’ı umut ettiğimiz kadar çabuk devirirsek, Türk Ordusu’nun Kuzey Irak’a girmesini engelleyebilirsek, 1 Mart tezkeresi1 yıl içinde unutulur.
Türk hükümeti de reformlar yolunda devam ederse ilişkilerimiz iyileşmeye devam eder. Gelecek için umutluyuz. Türk Ordusu, Kuzey Irak’a girmelerinin hakları olduğunu söylüyordu. Ancak Başkan Bush, Türklere ‘giremezsiniz’ dedi.”