Ekrem İmamoğlu, gözaltına alınan Rıza Akpolat’a, Beşiktaş Belediyesi önünden destek verdi.
*Karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız, iş daha da zorlaşır. Bakın, hatırlayın; daha dün, 16 milyon insanın iradesiyle, 31 Mart 2019 yılında, sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi, öyle edip, böyle edip, altından girip üstünden çıkıp, uydurarak, kaydırarak, bir de utanmadan ‘çaldılar’ diyerek seçimi iptal etmediler mi?
* İstanbul'u kaybetmenin hırsıyla, yarın da Türkiye'yi kaybedeceğini bugünden oy hissettiği korkuyla yapılmış bir adımdır. Bu işin başka bir açıklaması yoktur. “Hiç kimse dokunulmaz değildir. Ama bu gözaltına alma biçimi, bu davranış biçimi, hukuk dışıdır”
*Mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş; mesele, elbette ki daha büyük bir mesele. Mesele; bir otoriter aklın, otoriter bakış açısının sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bakın; bir yandan milletçe bir açılım yapalım, kardeş olalım, barışalım bakış açısı; ama bir başka yerden ise, yine milletin aklını karıştırarak, milletin aklıyla oynayarak, milletin aklını, vicdanını, hukuka bakış açısını küçümseyerek atılan bu adımlar…
*23 yıldır akp'nin herhangi bir yöneticisine şafak operasyonu gördünüz mü?”
*25 yıldır yöneten ve onlarca yolsuzluğunu ortaya çıkardığımız, dosyaların ortaya çıkarttığımız, gerekli dosyaları hazırlayıp, teftişini yürüttüğümüz, gerekli başvurduğumuz dosyalara İçişleri Bakanlığı el koyuyor soruşturma derinleşmesin diye, müfettişi işlemi yapılmasın diye, teftiş işlemi yapılmasın diye… Ama daha ortada herhangi bir şey yok, bir iddia üzerinden yargının en acımasız hali ortaya konarak, ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına bu uygulama yapılıyor.
*Tek dertleri; İstanbul'da CHP’li başkanlara itibar suikastları düzenlemek. Bakın; bir şirket üzerinden bir işlem yürütüyorlar ve bu şirketin başındaki insanı da ‘çetenin başı’ olarak açıklıyorlar. Bir şirket, ki o şirket, sadece CHP’li belediyelerden iş almamış.
Bakın buradan söyleyeyim; bu şirket, İBB'nin iştiraklerinin de işini almış. Açık ihaleyle almış. Ama bu şirket, aynı zamanda Yargıtay’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, Türk Hava Yolları'nın ve burada sayamayacağım birçok kamu hastanesinin, çok sayıda üniversitelerin, dikkatimi çekti Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin, başka büyükşehir belediyelerinin.
*Savcı beylere sormak isterim; Esenyurt'ta yaptığınızı ya da Beşiktaş'ta yaptığınızın aynısını, Türkiye Büyük Millet Meclisi için de yapacak mısınız?
*Bu şirketlerin dosyalarını İBB'den istediniz. Aynı şeyi az önce saydığım devletin diğer kurumlarından ya da AK Partili belediyelerden isteyecek misiniz? Bakın; bugün
*Bu ali cengiz oyunlarıyla beraber, bizleri altüst etmeye çalışıyorlar. Bizim irademiz; bu memleketin, bu cennet vatanın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu iradesini, o aklı taşır. Bizler, iyi hizmet etmek, milletini mutlu etmek ve milletine iyi hizmet yaparak, onların duasını almak, görev aşkıyla işine tutunmuş belediye başkanlarıyız. Ve buradan ifade ediyoruz: Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı yılmayacak ve yılmayacak. Tam yol ileri işine devam edecek. Asla vazgeçmeyecek.
*Memleketimizin itibarını yerle bir ediyorlar. Bunu sakın bugüne ait bir olay gibi görmeyin. Bunlar, uzun vadeli bir stratejinin bugünkü adımlarıdır. “İktidar, bugün Türkiye'yi muhalefetsizleştirmek istiyor” O bakımdan şunu son olarak söyleyeyim: İktidarlar, her yerde vardır. Elbette demokrasilerin içerisinde muhalefet de vardır. İktidar, bugün Türkiye'yi muhalefetsizleştirmek istiyor. Hatta muhalefeti dizayn etme gayreti içerisinde ve rekabeti ortadan kaldırma çabası içerisinde. Ama şunu söyleyeyim: CHP, asla o bildikleri bir parti değildir.
*Asla yılmayacağız, asla yıkılmayacağız. Daha önce söylediğimiz gibi; her şey çok güzel olacak hem de ‘tam yol ileri’ diyeceğiz.”