Kocaköy İlçesindeki bir camide fahri imamlık yapan 43 yaşındaki Mehmet K.'nın kuran kursunda eğitim gören 7 yaşındaki K.S'ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle hakkında, “Beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak küçük çocuğun cinsel istismarı” suçundan 30 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre; Diyarbakır Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, herhangi bir kamu görevlisi sıfatı bulunmadığı halde camide fahri kuran kursu öğreticisi olarak görev yapan sanığın, yaz aylarında camide açılan kuran kursuna ailesi tarafından kuran öğrenmesi için gönderilen şimdi 13 yaşında olan K.S'ye istismarda bulunduğu belirtildi.
KURAN ÖĞRETİCİSİ SIFATINDAN İSTİFADE EDİP İSTİSMAR ETTİ
Sanığın kuran kursu öğretici sıfatının sağladığı kolaylıktan faydalanarak küçük çocuğa 6 yıl boyunca birden fazla kez cinsel istismarda bulunduğu bildirildi.
Sanık fahri imamın zincirleme biçimde küçük çocuğun göğüslerine, kalçalarına, vajinal bölgesine dokunarak, kendi cinsel organını kıyafetleri üzerinden mağdur çocuğun kalçalarına sürttüğü, ardından çocuğu kucağına alarak yanaklarından öperek cinsel istismarda bulunduğu ifade edildi.
Küçük çocuğun bu yaşananları annesine ve okulda rehber öğretmene anlatması ve devamında annesinin de muhtara bildirmesi üzerine olayın açığa çıktığı bildirildi.
Çocuk İzleme Merkezinde pedagog eşliğinde ifadesi alınan çocuk, camide açılan yaz kuran kursuna gittiğini, sanığın da imam sıfatıyla kuran dersi verdiğini, bu kişinin devamlı olarak kendisinin göğüslerine, sırtına, kalçalarına, ön özel bölgesine kıyafetleri üzerinden dokunduğunu belirtti.
Kendisini kuran dersi bittikten sonra sürekli olarak en sona bıraktığını belirten çocuk, sürekli olarak kendisini kucağına aldığını, duvara yasladığını, cinsel organını kalçalarına sürttüğünü, yanağı ile dudağı arasından öptüğünü ifade etti.
“İMAMIN EVİNE GİTTİM YEMİN EDİP İNKAR ETTİ”
Mağdur çocuğun annesi olan R.S, kızının camide kuran kursuna gittiğini, sanığın da çocuklara kuran dersi verdiğini belirterek, “Kızım bir gün bana artık camiye gitmek istemediğini söyledi.
İmamın kendisine kötü baktığını söyledi. Ben de o öfkeyle imamın evine gittim ve bu durumu kendisine sordum. Bana yeminler ederek kızıma kötü niyetle bakmadığını söyleyince ben de evime döndüm, sonra da durumu muhtara anlattım ve muhtarın da girişimleriyle onu camiden gönderdiler” dedi. Çocuğun ablası G.S de, kardeşinin eve geldiğinde imamın sırtını sıvazlayıp, yanaklarından öptüğünü kendisine anlattığını belirtti.
MUHTAR: OLAYI DUYUNCA ONU CAMİDEN GÖNDERDİK
Mahalle muhtarı Z.S ise, istismar olayını öğrendikten sonra fahri imam Mehmet K. İle konuştuğunu, ancak imamın kesinlikle reddettiğini belirterek, “Mağdur çocuğun çok çalışkan olması nedeniyle başını okşayarak yanağından öptüğünü, ancak bu kötü niyetle yapmadığını söyledi. Biz de onun artık çocuklara ders vermemesini söyleyip camiden gönderdik” dedi.
Çocuğun kuzeni S.T ifadesinde, “Teyzemin kızı olan mağdur bana artık kuran kursuna gitmek istemediğini söyledi. Ben de neden gelmek istemediğini sorduğumda bana, imamın göğüslerine ve vücuduna dokunması nedeniyle gitmek istemediğini söyledi” dedi.
“ANLATIMLARI BEDEN DİLİYLE UYUMLU VE GÜVENİLİR”
Çocuk İzleme Merkezinin düzenlediği rapora göre, çocuğun ifadelerinin uyumlu, kendisinin ise kaygılı olduğunun gözlemlendiğinin, mağdur çocuğun anlatımları ile beden dilinin uyumlu olduğunun gözlemlendiğinin ve gerçekleştirilen görüşmenin güvenilir olduğunun belirtildiği vurgulandı.
“GEÇ GELDİĞİ İÇİN BİRKAÇ DEFA KIZDIM KENDİSİNE”
Sanık ise savunmasında, iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, “Bu çocuk derslere geç gelince birkaç kez kızdım kendisine. Ağlayınca ben de onu teselli etmek için başını okşadım ve baş örtüsünün üzerinden kendisini öptüm. Derslere gelmemek için bu tarz iddialarda bulunmuş olabilir” dedi.
“MÜFTÜLÜK BİZİMLE İLGİSİ YOK, PERSONELİMİZ DEĞİL”
Başsavcılık İl Müftülüğü ile de yazışma yaparak sanığın bir görevi olup olmadığını sordu. Müftülük verdiği cevapta, sanığın kamu görevi sıfatına haiz bir kişi olmadığını, kendilerinin personeli olmadığını, sadece camide açılan kuran kursunda fahri öğretici olarak görev yaptığını bildirdi.
ARALARINDA HUSUMET YOK İFTİRA ATMASI İÇİN NEDEN DE YOK
İddianamede, mağdur çocuk ve ailesinin sanığa iftira etmeleri için aralarında herhangi bir husumet bulunmadığı, mağdur çocuğun müracaat tarihinden önceki tarihlerde soruşturma konusu eylemleri birden fazla şahsa aktarmış olması hususları da nazara alındığında savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olup itibar edilmemesi gereken bir savunma olduğu kaydedildi.
ANNE VE BABA “ŞİKAYETÇİ DEĞİLİZ” DİLEKÇESİ VERDİ
Sanığın 12 yaşını tamamlamamış olan çocuğa yönelik zincirleme biçimde cinsel istismar suçundan cezalandırılması istendi. Kızın anne ve babası ise sanıktan şikayetçi olmadıklarına dair mahkemeye dilekçe verdi.
Alıntı: Krttv