MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Türkiye'nin bunca derdi varken, Alaattin Çakıcı konusunun hayat memat ve prestij meselesi, kavga vasıtası haline getirilmesi ne anlama gelmektedir? MHP'nin millet vicdanından beslenen siyasi müessiriyeti ve özgül ağırlığı kimleri neden rahatsız etmiştir ve etmektedir? Bir maksada mebni olduğunu düşündüren bu tutum ve vaziyet, partimize dönük ince bir mesaj mı taşımaktadır?" ifadesini kullandı.
Yalçın, yazılı açıklamasında, milletin birlik ve bütünlüğü, Türkiye'nin bekası uğruna MHP'nin gösterdiği diğerkamlık ve fedakarlığın yeterince takdir edilmediğinin, aynı rikkat ve özenin bazı çevrelerce sergilenmediğinin üzülerek görüldüğünü ileri sürdü.
Yalçın, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımızın son dönemde Alaattin Çakıcı konusuna gösterdiği insani ilgi ve itina da bu doğrultuda mütalaa edilmelidir. Genel Başkanımızın son olarak Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesindeki çok sayıda gözaltı sonrasında, 'Ülkemizde çok yönlü sosyal, siyasal ve ekonomik sorunların yoğunlaştığı ve derinleştiği bu süreçte Türkiye'nin ve yönetiminin tek sorunu Alaattin Çakıcı olmasa gerektir. Alaattin Çakıcı hakkında daha önce verilen sağlık raporuyla ilgili kuşkular Sağlık Bakanlığınca bugüne kadar incelenerek pekala sonuca ulaştırılabilirdi.' diye konuşmuştur. Bunu çok sayıda tutuklama takip etmiş, arkasından da Sağlık Bakanlığının, Genel Başkanımızın beyanlarına yönelik acul ve acemi bir üslupla hazırlanmış cevabı gelmiştir. Bakanlık açıklamasında, mesele mecrasından saptırılarak isim verilmeden Sayın Devlet Bahçeli eleştirilmiş ve değerlendirmelerinin de 'gelişmelerle ilgili yeterli bilgiye ulaşılamamış olmasından kaynaklandığı' öne sürülmüştür."
"Güç gösterisi yapanlar mı bulunmaktadır"
"Devlet Bahçeli'nin bahse konu açıklamasına durup düşünmeden, iyice araştırılmadan Sağlık Bakanlığınca alelacele verilen bu cevaptaki sorunlu ve seviyesiz üslup, fevkalade rahatsız edici bulunmuştur." ifadelerini kullanan Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
"Genel Başkanımızın bir süredir ısrarla kamuoyuna aksettirdiği uyarıcı mahiyetteki görüşlerinin seçkin devlet geleneklerimiz yok sayılarak Sağlık Bakanlığı tarafından alelade birinin açıklamasıymışçasına saygı ve ölçülerine dikkat edilmeden mütalaa edilmesi, kabul edilemez. MHP olarak aşağıdaki soruları sorma ihtiyacı duyuyoruz,
Genel Başkanımızın hemen her konuda olduğu gibi adaletin tecellisine, mahkumiyetlerin zulme, hoyratlığa, kasti eziyete ve mağduriyete dönüşmemesine yönelik çabaları neden başından beri görmezden gelinmektedir?
Durumdan vazife çıkaranlarla fırsatı değerlendirenler bir araya gelmiş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yerleşme sürecinin yarattığı boşluktan bilistifade yetki ve nüfuz istismarıyla güç gösterisi yapanlar mı bulunmaktadır?
Sayın Cumhurbaşkanı'nın Cumhur İttifakı konusunda gösterdiği fevkalade hassasiyete ve yerel seçimlerde de ittifak ruhuyla hareket edilebileceğine dair beyanlarına rağmen, bundan rahatsız olan bazı çevreler birtakım dolaplar döndürme hevesine mi kapılmışlardır?"
"Türkiye'nin bunca derdi varken, Alaattin Çakıcı konusunun hayat memat ve prestij meselesi, kavga vasıtası haline getirilmesi ne anlama gelmektedir? MHP'nin millet vicdanından beslenen siyasi müessiriyeti ve özgül ağırlığı kimleri neden rahatsız etmiştir ve etmektedir? Bir maksada mebni olduğunu düşündüren bu tutum ve vaziyet, partimize dönük ince bir mesaj mı taşımaktadır?" sorularını yönelten Semih Yalçın, Alaattin Çakıcı konusuna gösterilen özenin, FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda da izhar edilmesini beklediklerini söyledi.
"MHP fedakarlığının istismarına izin vermeyecektir"
Yalçın, MHP'nin kimseye diyet borcu mecburiyeti olmadığını öne sürerek, şu görüşlere yer verdi:
"Cumhur İttifakı bir koalisyon değildir ve milli mutabakat ruhuna dayalı bir demokratik protokoldür. Bu protokolün ruhunu zedeleyenler, ona gereken içtenliği göstermeyenler bilmelidir ki MHP, fedakarlığının ve hoşgörüsünün istismar edilmesine izin vermeyecektir. Türkiye'nin uğraşacak bunca meselesi varken MHP'nin hassasiyetleri üzerinden kriz ve anlaşmazlık üretmeye çabalamak, ayağına kurşun sıkmaktır. Bu böyle bilinmelidir."