tayyip Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bu toplantımızı erken seçim kararından çok önce düzenli olarak yaptığımız buluşmalardan biri olarak kaydetmiştik. Bizim siyasetimizin temelinde ortak akıl vardır, demokrasi vardır. Her türlü görüşe, teklife, tenkite açık olmak vardır. Milletimize hizmet yolunda bayrak yarışı olarak kabul ettiğimiz görev değişimi de buna göre yapılır. Bu toplantılarda tam bir özgürlük içinde herkes fikrini söyler. Bu toplantılarda alınan kararlar herkes için bağlayıcıdır.
Değerli arkadaşlar 24 Haziran seçimleri durduk yere çıkmış değildir. Türkiye gerçekten buralara hayatim gelişmelerin ardından ulaşmıştır. 2015 yılında ardı ardına yaşanan 2 seçim sistemin zafiyetini milletimizin önüne serdi. Milletimiz 15 Temmuz darbe girişimini püskürtürken bize de çok önemli mesajlar verdi. 16 Nisan oylamasıyla yeni yönetim sistemine geçme isteğimiz milletimizce de onaylanmıştır. Milletimizin karşısına gizli kapaklı değil, şeffaf şekilde ittifak imkanı da sağlıyor. Biz milletimizin gözü önünde ittifak yaparken, onlar kapalı kapılar ardında bu kirli süreci yönettiler. Ana muhalefetin hadi seçime gidelim kuru sıkı çıkışlarını biz ciddiye almıyorduk. Ama MHP'nin çağrısı ülkede üzerinde önemle durmamız gereken bir iklimin oluşmasına yol açtı. Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak milletimizden aldığımız yetkiyle 1.5 yıl daha kullanacak süremiz vardı. Ama derdimiz koltuk değil, hodri meydan mı diyorsunuz? Hodri meydan, çık. Bizim milletimize seçimleri zamanında yapma sözümüz var. Ama yapamamak da bu sistemden kaynaklanıyor. İdealimiz seçimi zamanında yapmak, ama şartlar bizi erken seçim çağrısını karşılıksız bırakamayacağımız bir noktaya getirdi. Bu gündemi Türkiye'nin önünden süratle karşılık verdik.
Sadece geçtiğimiz 78 günde yaşanan hadiseler dahi, milletimize kimlerin kendisi için çalıştığını, kimlerin kumpas oyun peşinde koştuğunu göstermiştir.
Ellerinin ayaklarının birbirine dolaşmasından anladığımız kadarıyla şimdi tüm umutlarını 24 Haziran'a bağladılar. Şunu unutmayın, muhalefetin bu ülkede Sorosları çoktur. Bunlar sadece içeriden değil aynı zamanda dışarıdan destekli Soroslardır. Bunların kim olduğunu, hangi kaynaklardan beslendiğini de gayet iyi biliyoruz. Gün ola harman ola. Tüm güçlerini Türkiye'yi yönetmeye talip olmak üzere değil, sadece ve sadece şahsıma ve AK Parti'ye olan husumetlerini ortaya dökmek için seferber etmiş durumdalar. Ama işte buradan ilan ediyorum; yine başaramayacaksınız.
(Kılıçdaroğlu'nun aday tanımına) Ya sen bu tanıma en çok uyan insansın. Niye olmasın? Senden daha iyisi olur mu? Bu tanımın ta kendisisin. Yumuşaksın, ekonomiyi iyi biliyorsun.
“Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük”
“İşte milletimiz bu durumu gördüğü için ülkeyi yönetme emanetini 15 yılı aşkın süredir AK Parti’den başka kimseye vermiyor. Sadece 7 Haziran seçimlerinde kısa bir belirsizlik yaşandı. Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük.
“Henüz hükümeti kurmayı bile becerememiş olanların, ülkenin siyasisosyal dinamiklerine nasıl sinsice saldırdıklarını hep beraber takip ettik. Yaklaşık dört ay sonra milletimiz bu haramzadelere dersini vermiştir.”
"Senin adayın neyi konuşacak?"
Cumhurbaşkanlığım döneminde şu andaki durumumuzun 2 kat daha üzerine koyacağız. Biz yaptıklarımızı konuşuyoruz, senin çıkardığın aday neyi konuşacak? Senin gibi kuru kuru vaatlerde bulunacak. Milletime sesleniyorum, bunlar eğitim, sağlıkla ilgili ne diyecekler? Kılıçdaroğlu'nun çökerttiği SSK'yı mı anlatacak. Bunlar ulaşımda, tarımda ne yaptık diyecekler. Adalette, enerji de ne yaptık diyecekler. Yaptıkları bir şey yok ki, yaptık desinler. Ana muhalefetin başındakine kalsa Gabar'a, Cudi'ye, Tendürek'e gitme, Kandil'e gitme. Bunlar öyle yaptılar zaten. Fırat Kalkanı'nda, Afrin'de ne işin var. Biz Hatay'a gittik, o da gitti. Neden biz gittik diye. Aklıma bir şey geldi şimdi, Yürüyeceksin Kemal yürüyecek arkandan. Bizim gibi Reyhanlı'ya gitmedi ama olsun. Bay Kemal ülkemize gelen Suriyelilere burayı dar etti ya. 'Biz gelir gelmez bunları geri göndereceğiz' dedi. Bunlar da vicdan yok, ensar duygusu yok. Bunların karakterinde de bu var. Türkiye'nin yeni döneminin; yürütmenin daha etkin, yasamanın bu noktada daha itibarlı, yargının daha bağımsız çalıştığı bir dönem olacağını özellikle hatırlatmak isterim.