İsveç’ten ambulans uçakla Türkiye'ye getirilen ve Akepe’nin siyasi şova çevirdiği Gülüşken ailesi hakkında "İsveç devletini kasıtlı olarak ve işbirliği içinde küçük düşürme" sebebiyle sınır dışı talebiyle dava açıldığı açıklandı.
İsveç'te Kovid19 testi pozitif çıkmasına rağmen tedavi edilmediği öne sürülen Emrullah Gülüşken, 3 çocuğu ile birlikte Sağlık Bakanlığının gönderdiği ambulans uçağıyla Türkiye'ye getirildi. Kızları Leyla ve Samira, babaları Emrullah Gülüşken'in durumunun ağırlaşmasına rağmen kendisiyle ilgilenilmediğini öne sürerek yardım çağrısında bulunmuştu.
Samira Gülüşken, bir süre önce yaptığı paylaşımda 'Bizi geçiştirdiler, defalarca aradık dönüş yapmadılar' demişti.
Samira Gülüşken, "Ailemle birlikte İsveç'te yaşıyoruz. Babam 11 gün önce ateşi yükselip nefes darlığı yaşamaya başladı, endişe edip hastaneyi aradık ama maalesef gelmediler ve bizleri geçiştirdiler. Her gün defalarca aradık ama bize dönüş sağlamadılar" ifadelerini kullanmıştı.
Emrullah Gülüşken, kızlarının çağrısı üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın talimatıyla Türkiye’ye getirilmiş, olay akepe tarafından siyasi şova dönüştürülmüştü..
Semira Gülüşken, 23 Nisan tarihinde, konsolosluk ile irtibat kurmalarını öneren bir Twitter kullanıcısına verdiği yanıtta, Türk konsolosluğuna ulaştıklarını ancak kendilerinden 26 bin dolar istenildiğini söylemişti.
İSVEÇ BASINI GÜLÜŞKEN’İ HABER YAPTI
Türk vatandaşının İsveç’ten getirilmesi İsveç’te de basının gündemindeydi. Gülüşken'in alınmadığı hastanenin bulunduğu yerel yönetimin basın sekreteri Jimm Gottfridsson ise gazeteye yaptığı açıklamada, "Covid19 hastalığı için belirlenmiş bir rutin var. Tıbbi değerlendirme her bir vakaya özel olarak belirleniyor. Şu aşamada, Covid19 hastalarının çoğunluğunun hastanede tedavi altına alınmadığının altını çizmek gerekiyor." dedi. Öyle ki Türkiye’de de bazı hastaların, hastaneler yerine evlerinde tedavisine devam edildiği biliniyor.
GÜLÜŞKEN AİLESİ SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU
Öte yandan Gülüşken ailesiyle ilgili çeşitli iddialar da sosyal medyada gündem oldu. Emrullah Gülüşken’in Akepe paylaşımları ortaya çıkarken Gülüşken’in parti üyesi olduğu iddia edildi. Ayrıca Gülüşken’in maddi durumunun da iyi olduğu ifade edildi.
YANDAŞ SABAH YAZARI ÇEK: GÖZ RAHATSIZLIKLARINI BİLE KONTROL ETTİRDİLER
Yandaş Sabah gazetesinin yazarı Mehmet Çek, Emrullah Gülüşken, kızlarının ilk çağrılarının ardından, Twitter’daki hesabından, “Bu olayın göründüğü gibi olmadığını” söylüyordu.
AİLEYİ BUNALTMAKLA SUÇLAMIŞTI
İsveç ve İsviçre’yi de karıştıran hükümete yakın yazar Mehmet Çek, ailenin çağrıları karşısında, “Bu ailenin burada ve İsviçre’de bütün ilgilileri bunalttığını” yazmıştı.
Çek, “Bakın konsolosluğumuz tarafından kontrol ve muayene ettirildiler. Hatta koronayla alakasız – göz gibi rahatsızlıkları için bile kontrol ettirdiler” diye yazmıştı.
Yandaş Sabah yazarı, aile Türkiye’ye getirilince bu twitini hemen sildi ve Türkiye’nin nasıl büyük bir ülke olduğuyla ilgili iktidarı öven paylaşımlar yapmaya başladı.
JETİN MALİYETİ DE TARTIŞMA KONUSU
Leyla’nın çağrısı ve Sağlık Bakanı’nın cevabının ardından hazırlanan ve İsveç’e yola çıkan özel ambulans jetin maliyeti de tartışma konusu oldu. Durumu acil olmayan ve evde tedaviye alınan bir vaka için özel jet kaldırılması bazı vatandaşların tepkisini çekerken bazı vatandaşlar ise durumu ‘prestij’ olarak savundu.
Özel jetin saatlik ortalama maliyetinin 3 bin 500 Avro ile 5 bin Avro arasında değiştiği belirtiliyor. Türkiye’de şu an Avro/TL’nin 7.56 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu uçuşun maliyeti ortalama 90 bin TL’ye denk geliyor.
İsveç’te yaşayan gazeteci Kurdo Baksi, şunları söyledi: “Benim aldığım bilgilere göre tekrar sağlık görevlileri eve geliyor, sadece ateşi olduğu için ilaç veriyor ve evde karantinada kalmasını söyleyip gidiyorlar. Anlatıldığı gibi sağlık görevlilerinin ‘Bizi neden çağırdınız’ gibi şeyler söylemesi mümkün değil. Özel şeylerde sormazlar. Herkese aynı prokotol uygulanır ve Sağlık ekipleri Gülüşken’e de aynı protokolü uyguluyor. Bunun üzerine Emrullah Gülüşken’in ailesi Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’yle temasa geçiyor. Babalarının Türkiye’de tedavi görmesini istediklerini, babalarının kalp hastası, kardeşlerinin de astım olması nedeniyle endişeli olduklarını söylüyorlar. Son çağrılar yapıldığı ve son Türk vatandaşları ayrıldığı için özel bir uçak gerekiyor. Elçilik yetkilileri ise aileye, Emrullah Gülüşken’in Türkiye’de tedaviye gönderilmesi için 26 bin dolarlık ambulans uçak masrafının olduğunu iletti.”
Baksi, bunun üzerine Leyla Gülüşken’in, sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulunduğunu ve bazı takipçilerinin büyükelçilik ile temasa geçmesini önerdiğini ve Leyla Gülüşken’in bunun üzerine 23 Nisan gecesi twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Elçilik yetkilileri ile temasa geçtiğini ancak ambulans uçağın 26 bin dolar karşılığında İsveç’e gelebileceğini’’ üzüntülü bir şekilde ifade ettiğini söylüyor.
Baksi sözlerini şöyle sürdürdü: “Ardından Leyla Gülüşken yine tavsiyeler üzerine sosyal medyadan Türkiye’ye seslendi. ‘Ülkemizden bize sahip çıkması adına yardım talep ediyoruz, ne yaparız nereye başvururuz bilmiyoruz. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardımcı olun, babamın durumu çok kötü, bir an önce müdahale edilmeli’ diyerek yardım çağrısını yeniledi ve babasının bulunduğu bir video paylaştı.”
Bu yardım çağrısı hemen Türkiye’de yankı buluyor ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İsveç’te yaşayan Emrullah Gülüşken’in hastalığından ilk defa haberleri oluyormuş gibi twitter hesabından şu çağrıyı yaptı: “Sevgili Leyla, sesini duyduk.
Ambulans uçak sabah saat 06:00’da hareket etti.”
Emrullah Gülüşken Türkiye’ye getirildikten sonra bu defa Erdoğan devreye girdi ve Gülüken’in kız Leyla Gülüşken’ı telefonla aradı. Yukarda belirtiğimiz gibi, görüşme kayda alındı ve bütün kanallarda yayınlandı.
Türkiye’nin bu girişimi İsveç’te geniş yankı uyandırdı. Resmi yetkililer ‘hasta hakları’ ilkesinden hareketle, bilgi vermeyi reddederken, İsveç basınında geniş eleştiriler yer aldı. İsveç’in önde gelen gazetelerinden Aftonbladet bunun ‘saf bir propaganda kampanyası olduğunu’ yazdı.
Baksi, Emrullah Gülüşken hakkında şu bilgileri verdi: “Emrullah Gülüşken, eski adı Avrupa Türk Demokratlar Birliği olan, şimdiki adı Uluslararası Demokratlar Birliği (UID)’in aktif bir çalışanı. 199091 yılları arasında İsveç’te ihtisas yapan eski Başbakan Binali Yıldırım’ın yakın arkadaşı. Yıldırım bu ülkede bulunduğu sırada Gülüşken ailesi ile yakın ilişki halindeydi ve zaman zaman aileye misafir olurdu. Benim tahminim Binali Yıldırım da bu organizasyonun içinde bulunuyor. Zaten, Türkiye’nin İsveç Büyükelçiliği, Türkiye’ye nakille ilgili UID’ye teşekkür eden bir mesaj yayınladı.”
Baksi’nin sözünü ettiği mesaj Türk Büyükelçiliğin facebook sayfasında yer aldı ve tam metni şöyle: ”COVID19 hastası vatandaşımız Emrullah Gülüşken’in ülkemizde tedavi olmasını sağlamak amacıyla, Sağlık Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Büyükelçiliğimizin işbirliği halinde yürüttüğü yoğun çalışma çerçevesinde, Sağlık Bakanlığımızın ambulans uçağı Malmö Havalimanı’ndan vatandaşımız ve üç çocuğunu alarak ülkemize hareket etmiştir.
UID İsveç teşkilatına da destek ve yardımları için Başkan Özer Eken’in şahsında teşekkür ediyoruz. T.C. Dışişleri Bakanlığı UID İsveç T.C.Büyükelçiliği…”
Elçiliğin teşekkür ettiği Özer Eken, İsveç’te son derece aktif bir AKP’li. AKP milletvekillerinin katıldığı birçok konferans düzenleyen Eken’in bir organizasyonu IŞİD ile ilişkili bir ismin konuşmacı olduğu gerekçesi ile iptal edilmiş ve bu olay İsveç’te yankı yapmıştı.
Baksi’nin bu olayla ilgili değerlendirmesi ise şöyle: “Tayyip Erdoğan’ın uzun zamandır elde ettiği en iyi propaganda malzemesi. Gerçekleştirilen hasta transferi Erdoğan’ın Türkiye’deki korona salgını ile mücadeledeki başarısızlığını gizlemesinin bir yoluydu. Genellikle popülaritesini arttırmak için savaş stratejisi kullanıyordu. Ancak devam eden koronavirüs salgını nedeniyle bu pek mümkün olmadı. Birçok Türk televizyon kanalında bu olay büyütülerek haber yaptı. Bu da olayın bir propaganda çalışması olduğunu gösteriyor.”
Alıntı KRT TV