Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasının satır başları şöyle:
'BERLİN'DE BİZİ KONUŞUYORLAR'
Geçtiğimiz hafta grup toplantımızın hemen ardından MEB'in 2023 vizyonu konferansına katıldık. Türkiye'de uzun yıllar eğitimin insanı geliştiren değil, formatlayan bir sistem olduğunu anlattık. Çocukların gönül dünyasını doyurmayı unuttuğumuzu söyledik. 2023 vizyonunun insandan başlıyor olduğunu belirttik. Talim ve terbiye üzerine kurulu bir sistemi kurmakta kararlıyız.
Danıştay'ın konferansına katıldık. Andımız kararıyla yargıda ortaya çıkan sıkıntılı durumu muhataplarına ilettik.
Evet, dün dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı'nı hizmete açtık. Görüldüğü gibi biz Cumhuriyetimizi laf ile değil, icraat ile kutluyoruz. Öyle bir kutlama ki, günü birlik değil. Bu kutlama yıllarca devam edilecek. Burası 29 Ekim 2019, Cumhuriyetin 95'inci yılında açılmıştı denilecek.
Resepsiyonu burada gerçekleştirdik. Bahane ederek gelmeyenler oldu tabii. Neymiş, Ankara'da kutlanırmış? Sen yeter ki gönlünü ver, gönül olmadıktan sonra bahane bulmak kolay.
Değerli kardeşlerim, 42 ayda bitti. Bize yakışan bu. AKP iktidarına yakışan bu. Berlin Havalimanı hâlâ bitmedi. Bundan 34 kat büyük olan İstanbul Havalimanı bitti, Berlin Havalimanı bitmedi diyorlar. Biz inandık, azmettik. Burada havalimanı olmaz diyenler olduğunu gördüler. Burası yumuşak zemindir, şudur, budur diyenler havalimanının nasıl olduğunu gördüler, görecekler. İki pisti hayata geçirdik, diğerlerinin inşaatı devam ediyor. 150 milyon, ihtiyaca göre 200 milyona kadar kapasite olacak. Pist sayısı yakında üçe, hepsi tamamlanınca altı piste çıkacak.
İstanbul Havalimanı vegiler hariç 32,4 milyar avroluk bir ekonomik büyüklük kazandırdı. Bunlar ekonomik çeşitlilik bilmez. Ancak kuru sıkı atarlar. Havalimanında emeği olan herkese şükranlarımı sunuyorum. İç ve dış hatta sembolik uçuşlar başlayacak. Atatürk Havalimanı'nın taşınması yılbaşına kadar sürecek. Birkaç ay içinde havalimanı tam kapasite ile çalışacak.
Bay Kemal, benim dedem de Sarıkamış'ta tüfeğine sarılı bir halde donarak şehit oldu. Şehadetin içinde kurşunla şehadete yürümek de var, donarak yürümek de var. Sen şehadetten ne anlarsın. Sen 15 Temmuz gecesi tanklardan kaçarak Bakırköy'e sığınan adamsın. Bunlar cibiliyet meselesi...