ABD Hazine Bakanlığı, papaz Andrew Brunson'ın tutukluluğu gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya karşı yaptırım kararı aldığını açıkladı.
Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı, Türkiye'de Aralık 2016'dan bu yana tutuklu olan papaz Andrew Craig Brunson'ın gözaltında alınıp tutuklanmasından bakanlıkları sorumlu tutarak, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya karşı yaptırım kararı aldı.
Küresel Magnitsky Yasası kapsamında alınan yaptırım kararına göre Gül ve Soylu'nun bakanlıklarının Türkiye'de "ciddi insan hakkı ihlallerinde" bulunduğu ve buna göre 13818 numaralı Başkanlık Kararnamesi'ne referansla sorumlu tutuldukları kaydedildi.
ABD Hazine Bakanı Steven Munchin, "Papaz Brunson'ın haksız tutukluluğu ve adli sürecin Türk yetkililer tarafından devam ettirilmesi en basit şekilde kabul edilemez" ifadesini kullandı. Munchin sözlerine "Başkan Trump'ın tekrar tekrar ifade ettiği gibi ABD, Türkiye'den Brunson'ın derhal serbest bırakılmasını beklemektedir" şeklinde devam etti.
Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Gül ve Soylu'nun ABD'deki mülkiyetleri bloke edilirken, ABD'li kişi ve kurumların bu kişilerle iş yapmasına engel getirildi.
ABD Hazine Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sözkonusu yaptırımların sebebinin Pastör Brunson’un tutukluluğu olduğu belirtildi.
Açıklamada, Hazine Bakanı Steven Munchin’in ağzından şu ifadelere yer verildi:
“Pastör Brunson’un Türkiye makamlarınca gerçekleştirilen adaletsiz tutukluluğu ve devam eden yargı süreci açıkça kabul edilemez.”
ABD Hazine Bakanlığı’nın açıklamasında ayrıca “Bu yetkililer Türk hükümetinin ciddi insan hakları ihlallerinden sorumlu olan kurumlarinin yöneticileri olarak görev yapmaktadır…” denildi.
Açıklamada Soylu ve Gül’ün ABD yaptırımlarının hedefi olmasının dayanağı olarak Magnitsky Yasası’na bağlı olan ve “Ciddi insan hakları ihlalleri ya da yolsuzluğa karışan kişilerin mülklerini dondurmayı”yi öngören 2017 tarihli başkanlık kararnamesi gösterildi.
ABD'nin yaptırım kararlarını açıklamasının ardından Ankara'dan henüz resmi açıklama gelmedi. Ancak Habertürk'ün bir Hükümet yetkilisine dayandırdığı haberine göre "ABD tarafı bir adım atarsa bu adımlara cevap verilecektir. Kurulan diyalog mekanizmasının işletileceğini, ABD tarafında aklı selimin ve diplomasinin galip geleceğini umuyoruz. Aksi takdirde iki ülke ilişkileri onarılmayacak şekilde zarar görecektir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şöyle devam ediyor:
"Şu anda ABD makamları ile görüşmeler sürüyor. Bu görüşmeler karşılıklı anlayışa dayalı ve oldukça yapıcı bir atmosferde sürüyor. İki ülkenin de geçmişten gelen güçlü bağları ve stratejik işbirliği var. Görüşmelerde iki taraf da bu ilişkileri koruyacak iradeyi ortaya koydu.
ABD tarafında, bu görüşmelere ve kurulan diyalog mekanizmasına rağmen, kamuoyuna yansıtıldığı gibi bir “ekonomik yaptırım” çalışması içerisine girilmesi talihsizlik olur. Görüşmeler bu kadar yapıcı bir havada geçerken, bu sürece geri döndürülemez şekilde zarar verilme çabası kabul edilemez.
ABD’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül hakkında alınan kararın kaynağı olan Magnitsky yasası ilke olarak Rusya ile yaşanan bir krizle ortaya çıkmıştı.
Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky’nin, 2009’da Rusya’da gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak, sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti.
Bu kapsamda 2012 yılında ABD’de kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABD’ye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırımların hayata geçirilmesini öngörüyor.